KARAMÜRSEL’İN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞUNUN 98.YIL DÖNÜMÜ KUTLANDI
Karamürsel’in düşman işgalinden kurtuluşunun 98. Yıl dönümü Kutlama etkinlikleri nedeniyle ilk tören Karamürsel Alp’ in mezarı başında yapıldı.
Karamürsel Kaymakamı Ahmet Narinoğlu, Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım, AK Parti İlçe Başkanı Recep Demirel, MHP İlçe Başkanı Çetin Öksüz, daire müdürleri ve vatandaşlar, Karamürsel Alp’in kabrine şükran ziyaretinde bulundu ve ilçe Müftülüğünce şehitlerimiz için kuran-ı kerim okunarak ardından dua edildi..
4 Temmuz Kurtuluş günü resmi töreni Atatürk Anıtına çelenklerin sunumuyla devam etti. Tören Saat 10.30’da Belediye Başkanı İsmail Yıldırım tarafından Atatürk Anıtına çelenk konulmasıyla başladı, ardından saygı duruşu ve istiklal marşı okundu.
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım, kurtuluş savaşında Karamürsel halkının göstermiş olduğu destansı kahramanlıktan bahsetti.
Başkan Yıldırım konuşmasın; ‘’ Nesli olmakla büyük onur ve gurur duyduğumuz atalarımızın canları ve kanları ile verdikleri mücadele sonunda 4 Temmuz 1921 tarihinde elde ettikleri kurtuluşun 98. Yıl dönümü kutlama programına hepiniz hoş geldiniz sefalar getirdiniz.
Kıymetli konuklar
Üzerinde yaşadığımız vatan toprağı her karışı kan ve göz yaşı ile sulanmış sınırları çizilirken mürekkep yerine şehitlerimizin kanı kullanılmış mukaddes topraklardır
Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk;
Tarihini bilmeyen milletler yok olmaya mahkumdur. Demektedir şanına yakışır bir öngörü ile yıllar öncesinden bizlere
Hamdolsun ki öyle bir tarihe sahibizdir ki
Bilmek ve öğrenmek ile iftihar edeceğimiz,
Kahramanlıklarla dolu,
İşgal, zulüm, soykırım değil
Adaletin ve hoşgürünün hakim kılındığı bir tarih.
7 düvele hükmedip sonrasında 7 düvele karşı bağımsızlık mücadelesi verilen bir tarih
Bu ülke üzerinde hür bir şekilde yaşayan bizler, bu imkanı bizlere veren başta ulu önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere milli mücadele kahrtamanalarına Kimisi tarih sayfalarına geçmiş; kimisi ise mezarı bile belli olmayan, kara toprağın bağrında, Peygamberinin ağşunda bulunan şehitlerimize, gazilerimize, Bebeğinin örtüsünü mermiye saran nenelerimize minnet ve şükran borçluyuz
Onlar Kurtuluş savaşında yarınlarını düşünmeden canlarını feda ettiler
Evladım anasız babasız yaşar ama Devletsiz yaşayamaz düstürü ile hareket ettiler.
Yiyecek yemekleri, kullanacak silahları olmadan düşmanın üstüne yürüdüler.
Millet, mukaddesat, Devlet ve Bağımsızlık aşkıyla dolu yüreklerin topla, tüfekle sindirelemeyeceğini 7 düvele ispat ettiler
Şehit olup toprağa düştüler
Ama Toprak değil; bu ülkenin üzerine kalkan oldular
Mezarları bu topraklar üzerinde nefes alan bizlerin gönülleri oldu
Ve ilelebet orada yer alacaklar
Onlara ettiğimiz dualarda döktügümüz göz yaşları ile sulayacağız gönlümüzdeki mezarlarını
Ve yemin olsun ki unutmayacak ve unutturmayacağız bizler için yaptıkları fedakarlıkları
Gelecek nesillerimize Anne, Baba demeyi öğrettiğimiz gibi ilk olarak öğreteceğiz bu şanlı kahramanları
Değerli Hazirun
Karamürselli atalarımız kurtuluş savaşımız esnasında kritik görevler almışlar ve bu görevleri başarı ile yerine getirerek hem bizlere bağımsız bir ülke hemde gurur duyacağımız bir tarih emanet etmişlerdir
Ülkenin dört bir yanından yükselen “Ya İstiklal Ya Ölüm” Ruhu Karamürsel halkının sinesinde de yer bulmuş; Atalarımız Kuvayi milliye ruhu ile direnişe geçmişlerdir.
Mücadelenin sürebilmesi için en önemli unsurun Silah ve Cephane olduğu düşünüldüğünde; ; İstanbul’dan deniz yoluyla gizlice kaçırılan silah ve cephanenin Garp Cephesi Komutanlığı’na ulaştırılmasında görev alan Karamürsellilerin Milli Mücadeledeki önemi daha iyi anlaşılacaktır.
İlçemizin Kahraman evlatları bir yandan İznik üzerinden Mudanya’ya lojistik köprü kurarken; diğer yandan da düzenli ordu öncesi Milis Kuvvetleri olarak organize edilen mahalli taburlar, düşmana karşı silahlı çatışmalara girişmişlerdir.
Bütün bu gelişmeler, bölgemizde düşmanın Karamürsel’e odaklanmasına sebebiyet vermiş, işgal kuvvetleri, deniz güçlerinin desteği altında ilçe merkezi ve civarını tam 4 kez işgal etmiş, çevreyi yakıp yıkmış, ancak Karamürsel’deki silahlı direnişi kıramamıştır.
Velhasıl düşman Karamürsel’e her gelişinde etkin bir direniş ve hürriyeti timsal eden yerel bir cepheyle karşı karşıya kalmıştır.
Düşmanın mezalimine, İlçemizi yakıp yıkmasına, savunmasız sivilleri şehit etmesine rağmen Karamürsel Halkı şanlı mücadelesinden vazgeçmemiş
4 Temmuz 1921 tarihinde İlçemiz kurtuluşuna ve özgürlüğüne kavuşmuştur.
Kıymetli Misafirler,
Atalarımız 98 Yıl önce bugün kurtuluşla biten Direnişi gerçekletirirken her türlü fikri ayrılığı bir kenara bırakarak tek vücüt olmuşlar, Memleketimizin bekası için beraber hareket etmişlerdir.
Bizlere sadece bu cennet bahçesi gibi olan toprakları değil, bir ruh ta bırakmışlardır
İşte Bizlere en büyük miras olarak bıraktıkları bu Karamürsellilik ruhunu hamd olsun ki bugün yaşatmaya ve geliştirmeye devam etmekteyiz.
Siyasi fikirlerimiz, görüşlerimiz ne kadar farkli olursa olsun konu Karamürsel menfaati, Konu millet ve memleket olduğunda bir ve beraber hareket ederek atalarımıza layık evlatlar olduğumuzu kanıtladığımızı düşünmekteyim
Bizlere düşen en büyük ödev Atalarımızdan bize geçen Karamürsellilik ruhunu gelecek nesillerimize aktarmaktır.
Bugün artık emparyelist gücler topla tüfekle saldırıda bulunmamaktadırlar.
Dünya tarihinde belkide en fazla insan kaybına sebep olan Atom bombasından daha tehlikeli bir silah icat ettiler
Sosyal Medya adında ki bu silah bugün hepimizin elinde bulunmaktadır. Atomun parçalanması da insanlığın faydası için yapılmış fakat Atom bombası olarak insanlık tarihine utanç vesikası olarak geçmiştir.
İşte Emperyalizmin en büyük silahı haline gelen televizyon da bugün bedenlerimize değil beyin ve ruhlarımıza açılan savaşın en tehlikeli silahı haline gelmiştir.
Bizleri bundan 98 yıl önce bir arada tutan, omuz omuza mücadele etmemizi sağlayan, kendimizi ve yarınımızı düşünmeden canımızı ve kanımızı feda etmemizi sağlayan milli şuur ve ruhumuz bombardıman altındadır.
Evimizde ailecek film, dizi veyahut yarışma programı izlediğimizi zannederken aslında ateş altında olduğumuzun farkında değiliz.
Bedenlerimizi öldürerek bir yere varamayacaklarını, yurdumuzun üstünde tüten en son ocak sönmeden bizleri esir edemeyeceklerini anlayan emparyalist güçler artık bizlerin beyinlerini ve ruhlarını elde etmeye çalışmaktadırlar.
Ve eğer önlem alamaz isek bu savaşı kazanacaklardır.
Gözlerini kırpmadan kanlarını ve canlarını feda eden atalarımızın düşmanlarının hazırladığı içerikleri gözünü kırpmadan izleyen torunları haline gelmemizi oturup bir düşünmemiz gerekmektedir.
Bizleri ayakta tutan toplumsal ve ailevi değerlere açılan savaşa kurban verdiğimiz genç neslimizi kurtartmak için neler yapmamız gerektiğini düşünmemiz elzem hale gelmiştir.
Milli ve manevi değerleri aşağılayan, bireysel düşünen, doyumsuz ve tahammülsüz bir nesil inşaası sürecine seyirci kalmamız beklenemez
Bugün bizlerinde manevi bir kurtuluş savaşı verdiğimizin veyahut vermemiz gerektiğinin bilincine varmalıyız
Unutmamalıyız ki;
Kurtuluş savaşı
Ben Yoksam kimse yoktur anlayışıyla başarılmıştır.
Her türlü farklılıklarını bir kenara bırakan,
Vatan Toprağı Düşman Postalına ezdirilemez
Şehitlerimizin kanıyla çizilen Bayrak Gönderden indirilemez
Minarelerimizden okunan Ezan Sesi Kesilemez
Haykırışıyla Düşman üzerine yürüyen
Kurşuna, süngüye, topa, tüfeğe, göğsünü siper eden aziz şehit ve gazilerimize
ve Kurtuluş savaşında yokluklar içerisinde bulunan, tek silahı iman dolu göğsü olan bir milletten, 7 düvele karşı bir serhad oluşturan,
Ezilmiş milletlere tarih boyunca örnek teşkil edecek olan bir milli mücadeleyi başlatan ve bağımsızlığımızı bizlere armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve aziz şehitlerimize karşı sorumluluklarımızın olduğunu unutmamalıyız
1.Dünya savaşından bugüne kadar kurulan yeni dünya düzeni bizlere göstermiştir ki
Bir devletin Fiziki sınırları, meclisi, Anayasası, Hükümeti olması ve dahi bağımsız olduğunu söylemesi o devletin bağımsız olduğu anlamına gelmemektedir.
Sömürgecilik, Mandacılık artık şekil değiştirmiştir.
Görünürde bağımsız arka planda ise bağımlı ve bağlantılı devlet görünümlü ülkeler ortaya çıkmıştır.
Atalarımızın kanlarını ve canlarını Tam bağımsız bir Türkiye için verdiklerini unutmadan
Ecdadımızın verdiği mücadeleye, döktüğü kanlarına layık olabilmek için bağımsız ve bağlantısız bir Türkiye’yi inşaa etmeye devam etmeliyiz.
Böyle bir ecdadın mirasçıları olarak bizlere düşen,
Yıllardır ilmik ilmik başımıza örülmek istenen çorapları söküp atmaktır.
Aramıza sokulmak istenen nifak tohumlarına fırsat vermemektir
Dün, Çanakkale’de, Sakarya’da, Kurtuluş savaşında nasıl omuz omuza savaştıysak, Bu günde Tek Millet haline gelmektir.
Tarihimiz boyunca Kürdü Türkü – Çerkezi –Boşnağı Tüm etnik gruplardan verdiğimiz şehitlerimizi al kanlarını temsil eden Ay yıldızlı Tek Bayrağımız altında bir ve beraber olmaktır.
Gidecek başka yerimiz olmadığını bilmek;
Bu toprakların Evimiz, yurdumuz, yuvamız ve elimizde kalan Tek Vatanımız olduğunu unutmamaktır
Türkiye cumhuriyeti Devletinin mazlum halkların umudu, kurtuluş için bir yardım eli bekleyen milletlerin hamisi olacak Tek Devlet olduğunu bilerek bunun gerekliliklerini yerine getirmektir.
Ve
bağımsız, bağlantısız, millet iradesine dayalı kurulan Türkiye Cumhuriyetini ilelebet payidar etmektir.
Kıymetli karamürselliler
Gazi Mustafa Kemal Atatürk Yokluklar içerisinde verilen Şanlı Kurtuluş mücadelesinden sonra Kurulan Türkiye Cumhuriyetine muasır medeniyetler seviyesini hedef olarak koymuştur
Bu hedefe ulaşmak için var gücüyle çalışmak hepimizin boynunun borcudur.
Bu duygu ve düşüncelerle, başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere
Onun çağrısı ile biran bile düşünmeden peşinden giden
Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. Bu satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz sözünün
vücut bulmuş hali olan Karamürselli yiğitleri aziz şehitlerimizi, gazilerimizi Rahmet ve Minnetle anıyoruz
Selam olsun sizlere, Rahat uyuyun
Bu gün kanınızla sulanan bu topraklarda huzur ve refah içerisinde yaşayan bizler,
Döktüğünüz kanlara, yaşayamadığınız yıllara layık birer insan olacağımıza söz veriyoruz.
Mekânlarınız cennet Ruhlarınız Şad olsun.
Kıymetli Misafirler
Programımıza katılımlarınızdan dolayı hepinizi sevgiyle selamlarım.
Bayramımız kutlu olsun.’’ Dedi.
Karamürsel’in kurtuluşunun 98. Anma töreni Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım’ın yapmış olduğu konuşma ile son buldu. Resmi törenin ardından gün içerisinde yapılacak olan kutlamalar Saat 19:30’da İlhan Çınar Alanında devam edecektir.